Uzun zamandır yazamıyorum, kusura bakmayın. Gerçi siteyi ziyeret eden de pek yok ya...
Açıkçası sadece güreş sonuçları koymak da sıkıcı geliyor. Ajansların geçtiği haberler malum. Başpehlivanlık güreşlerinde birinciyle ikinciyi veriyorlar, üçüncüyü öğrenebilirsek ne ala! Pehlivanların isimleri zaten her kaynakta yanlış (Sermet mi Sermest Bulut mu mesela, daha neler var)
Geçtiğimiz günlerde, yağlı güreşle alakası olmayan güreş federasyonumuz yine akıllara zarar bir karara imza attı. Cazgırların güreş meydanlarında siyasi taraf tutan ya da kadınları rencide edebilecek maniler söylemesinin 2008 yılından geçerli olacak şekilde engellenmesi planlanıyormuş.
Yine yağlı güreş üzerinde oyunlar oynanmaya başladı. Hadi puanlama güreşi olayını sineye çektik. Sonra AB uyum yasaları çerçevesinde kazık oyununun yasaklanması gibi saçma bir şey gündeme geldi (ki gerçekleşmesi elbette mümkün değil, asla da böyle bir şey olmayacak).
Şimdi de cazgırların manileri çıktı...
O yaşına karşın benden çok daha az yağlı güreş turnuvasına gittiğine bahse girebileceğim minderci federasyon asbaşkanı Ahmet Ak (kendisinin başarılarla dolu kariyerine lafımız asla olamaz), ''Cazgırlarımız maalesef, organizasyonu yapan belediye başkanına ve onun mensup olduğu siyasi partinin temsilcilerine methiyeler düzerken, rakip parti temsilcilerine taşlamalarda bulunuyor'' demiş.
Bir kere ben hiç taşlamaya falan rastlamadım. Mesela bir AKP'li belediyenin güreşinde asla CHP'lilere laf atılmaz. Olmuşsa da münferittir, yasaklama değil uyarı gerektirir. Eh, güreşleri düzenleyenlere de methiye düzülsün bi zahmet! Bu insanlar biraz da ün, şan (ve tabii reklam) için güreşlere sahip çıkıyor, cazgırların onları övmesi normal. Açıkçası ev sahibi varken misafir niye övülsün onu da anlamış değilim. Bir seçim döneminde 1-2 münferit olay olmuş (duymadık ama olmuş diyorlar) diye federasyonun bu yasakçı tavrı son derece anlamsız. Yahu cazgırlar yıllardır aynı methiyeleri düzer, artık ezberledik (mesela belediye başkanına hep 'size milletvekilliği yakışır' derler). Bu zamana kadar neredeydiniz peki?
Asıl bombaya gelelim... 'Kadınları rencide eden' maniler. Kadınlar için söylenen hep şudur: Ağustosta ekilen darıdan, oğul vermeyen arıdan, sabahleyin kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.' Bir kere kim bundan rencide olur anlamış değilim. Ben iddia ediyorum, federasyon yönetimi yağlı güreş turnuvalarını cidden takip etmiyor. Biz tribünlerde kadın ve çocuklarla birlikte oturuyoruz. Kadınlar da eşleriyle bu sözlere gülüyorlar. Bir de erkekler için şu söylenene bakın: 'Ne kadar hayırlı oğlum var deme, el kızının koynuna girmedikçe' ve 'karısına sırtını dönerek yatan erkekten de hayır gelmez'. O zaman bunlar da rencide edici. Ancak tribünde kadınlı-erkekli herkes bu sözlere güler. Bu bir gelenektir, öğüttür. Gerçek bir Türk bunlardan rencide olmaz, kendine ders çıkarır.
Başcazgır Şükrü Kayabaş'ın Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada hiçbir itirazda bulunmayıp
Güreş Federasyonu'nun belirlediği kuralların kendilerini zorlamayacağını belirtmesini yadırgadım. Geleneklerimize sahip çıkması gerekenlerden biri de o.
Sözüm şu ki;
Artık ata sporumuzu rahat bırakın yahu. Bozulmayan bir güzel geleneğimiz bu kaldı. Onu da elimizden almayın!
Açıkçası sadece güreş sonuçları koymak da sıkıcı geliyor. Ajansların geçtiği haberler malum. Başpehlivanlık güreşlerinde birinciyle ikinciyi veriyorlar, üçüncüyü öğrenebilirsek ne ala! Pehlivanların isimleri zaten her kaynakta yanlış (Sermet mi Sermest Bulut mu mesela, daha neler var)
Geçtiğimiz günlerde, yağlı güreşle alakası olmayan güreş federasyonumuz yine akıllara zarar bir karara imza attı. Cazgırların güreş meydanlarında siyasi taraf tutan ya da kadınları rencide edebilecek maniler söylemesinin 2008 yılından geçerli olacak şekilde engellenmesi planlanıyormuş.
Yine yağlı güreş üzerinde oyunlar oynanmaya başladı. Hadi puanlama güreşi olayını sineye çektik. Sonra AB uyum yasaları çerçevesinde kazık oyununun yasaklanması gibi saçma bir şey gündeme geldi (ki gerçekleşmesi elbette mümkün değil, asla da böyle bir şey olmayacak).
Şimdi de cazgırların manileri çıktı...
O yaşına karşın benden çok daha az yağlı güreş turnuvasına gittiğine bahse girebileceğim minderci federasyon asbaşkanı Ahmet Ak (kendisinin başarılarla dolu kariyerine lafımız asla olamaz), ''Cazgırlarımız maalesef, organizasyonu yapan belediye başkanına ve onun mensup olduğu siyasi partinin temsilcilerine methiyeler düzerken, rakip parti temsilcilerine taşlamalarda bulunuyor'' demiş.
Bir kere ben hiç taşlamaya falan rastlamadım. Mesela bir AKP'li belediyenin güreşinde asla CHP'lilere laf atılmaz. Olmuşsa da münferittir, yasaklama değil uyarı gerektirir. Eh, güreşleri düzenleyenlere de methiye düzülsün bi zahmet! Bu insanlar biraz da ün, şan (ve tabii reklam) için güreşlere sahip çıkıyor, cazgırların onları övmesi normal. Açıkçası ev sahibi varken misafir niye övülsün onu da anlamış değilim. Bir seçim döneminde 1-2 münferit olay olmuş (duymadık ama olmuş diyorlar) diye federasyonun bu yasakçı tavrı son derece anlamsız. Yahu cazgırlar yıllardır aynı methiyeleri düzer, artık ezberledik (mesela belediye başkanına hep 'size milletvekilliği yakışır' derler). Bu zamana kadar neredeydiniz peki?
Asıl bombaya gelelim... 'Kadınları rencide eden' maniler. Kadınlar için söylenen hep şudur: Ağustosta ekilen darıdan, oğul vermeyen arıdan, sabahleyin kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.' Bir kere kim bundan rencide olur anlamış değilim. Ben iddia ediyorum, federasyon yönetimi yağlı güreş turnuvalarını cidden takip etmiyor. Biz tribünlerde kadın ve çocuklarla birlikte oturuyoruz. Kadınlar da eşleriyle bu sözlere gülüyorlar. Bir de erkekler için şu söylenene bakın: 'Ne kadar hayırlı oğlum var deme, el kızının koynuna girmedikçe' ve 'karısına sırtını dönerek yatan erkekten de hayır gelmez'. O zaman bunlar da rencide edici. Ancak tribünde kadınlı-erkekli herkes bu sözlere güler. Bu bir gelenektir, öğüttür. Gerçek bir Türk bunlardan rencide olmaz, kendine ders çıkarır.
Başcazgır Şükrü Kayabaş'ın Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada hiçbir itirazda bulunmayıp
Güreş Federasyonu'nun belirlediği kuralların kendilerini zorlamayacağını belirtmesini yadırgadım. Geleneklerimize sahip çıkması gerekenlerden biri de o.
Sözüm şu ki;
Artık ata sporumuzu rahat bırakın yahu. Bozulmayan bir güzel geleneğimiz bu kaldı. Onu da elimizden almayın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder