29 Ağustos 2007 Çarşamba

POWER RANKINGS: Yağlı Güreş 2007



Genelde ABD’deki takım sporlarında yapılan bir şeydir power ranking (güç sıralaması)… Performans üzerine değerlendirme yapılır ve takımlar sıralanır. Biz de başpehlivanlarımızı bir sıraya koyalım dedik.
Bu kesinlikle öznel bir sıralamadır. Gittiğimiz güreşler, izlenimlerimiz ve turnuvalardan gelen sonuçlara göre yapıldı. Sizin kafanızda daha farklı bir sıralama olabilir, saygı duyarız
(Turnuva derken, kıstas aldığımız, en az 20 başpehlivanın katıldığı prestijli turnuvalardır)

1. RECEP KARA: Kırkpınar’ın başpehlivanı bu yılın en formda ismi. Katıldığı çoğu turnuvayı kazandı. Minder güreşine yüklendiği dönemlerde başarılı olamamıştı. Artık o da anladı istikbalin çayırlarda olduğunu.

2. OSMAN AYNUR: Kırkpınar’ı finalde kaybetti ancak Osman yine de en iyilerden. Ancak yağlıdan gelen biri olarak (yaşı da gereği) biraz daha aktif olmalı. Bazı güreşlerde mindercilere ayak uyduruyor.

3. HASAN TUNA: Sezonun en formda isimlerinden. Çok iyi bir tekniği var, mindercilere karşı puan güreşinde çok başarılı. Ancak yaşı gereği puanlamaya kalan güreşlerde yorulup pasif kalabiliyor. Bu yıl Kırkpınar finalinde Recep Kara’ya yenilerek büyük fırsat tepti.

4. GÖKHAN ARICI: Taşçı’nın çırağı gerçekten muazzam bir pehlivan. Bahar aylarında gittiği turnuvalarda boşu yoktu. Kırkpınar’da beklediği başarıyı alamayınca biraz bozulur gibi oldu.

5. EKREM YAVUZ: Sezona çok iyi başladı. Katıldığı çoğu turnuvada da dereceye giriyor. Her zaman listenin üst sıralarında kalacak.

6. SERMEST BULUT: 2007’nin en iyi çıkış yapan pehlivanı. Minderden gelen isimler arasında yağlıya en çok uyum sağlayan pehlivan Sermest. Çoğu turnuvada dereceye giriyor. İlerleyen yıllarda bir Kırkpınar başpehlivanlığı gelebilir.

7. MUSTAFA KEMAL KARABOĞA: Geleceğin Kırkpınar başpehlivan adaylarından. Çok güçlü. Biraz tecrübesizliğinin kurbanı. Eğer küsmeyip çalışırsa 1-2 seneye kimse onu tutamaz.

8. SEZGİN YÜKSEL: Gerçek bir yağlı güreş pehlivanı. Çok güçlü ve en teknik başpehlivanlardan biri. Hapse girip-çıkmasına karşın inatla çalışmalarını sürdürdü. Böyle olunca. İlerleyen yaşına karşın çok başarılı. 2007’nin en iyilerinden.

9. ÜMİT BALTA: Meydanların her zaman en kaliteli ve çekinilen isimlerinden biri. Katılıp da derece yapmadığı turnuva az. Ancak aynı başarıyı Kırkpınar'da gösterememesi en büyük sorunu.

10. RECEP ÇAKIR: Genç başpehlivan bu yıl askerdeydi ve özel izinle güreşti. Buna karşın oldukça iyi sonuçlar elde etti. Askerlik dönüşü, aynen Osman Aynur'un yaptığı gibi Kırpınar başpehlivanlığı alabilir.

11. ŞABAN YILMAZ: 2005’in Kırkpınar Başpehlivanı, bu yıl geçen yılları aratıyor. Bu yıl kendisinden üst düzey bir performans bekliyorduk ancak Recep Kara, Osman Aynur gibi isimlerin gölgesinde kaldı.

12. AHMET TAŞÇI: Zamanında bırakmalıydı. Bu sene çok silikti, önemli turnuvaların hiçbirinde dereceye giremedi. Sadece ismi kaldı. Cumhuriyet döneminin kuşkusuz en önemli pehlivanı ancak şu bir gerçek ki asla bir Kel Aliço değil!

13. KENAN ŞİMŞEK: Meydanların en teknik ve güçlü pehlivanlarından. Stili Ahmet Taşçı’yı andırıyor. Bizce minderden geçip yağlıya en iyi ayak uyduran pehlivan. Ancak nedense bu yıl başarısız gidiyor.

14. MEHMET YILMAZ: Dönem dönem parlasa da artık Cino gençlerle baş edebilecek durumda değil. Yine de ustası Taşçı’dan önce bırakmaya niyetli olduğunu sanmıyoruz.

15. MÜKERREM KIYI: İzmir’in başarılı pehlivanı Mükerrem Kıyı, zaman zaman yaptığı çıkışlarla dikkat çekiyor. Çekinilmesi gereken pehlivanlardan.

16. VEDAT ERGİN: Eski Kırkpınar başpehlivanı için kötü bir sezon. Şu ana kadar pek iç açıcı sonuçlar elde edemedi. Artık o da yaşlandı.

17. ŞÜKRÜ KAZAN: Büyük bir performans düşüklüğü var. Kırkpınar’da ilk turda sakatlanarak elendi ki onu hep çeyrek finalde görmeye alışmıştık.

18. AHMET YAVUZ: 2005'te doping yaptığı için iki yıl ceza alan Ahmet Yavuz'un cezası temmuz ayında bitti. Avrupa'daki güreşlerde başarılar elde etti ancak bunlar elbette ki ölçü değil. Son derece yetenekli bir pehlivan, yakın zamanda tekrar başın iddialı isimlerinden olacak.

19. İRFAN ŞEN: En teknik pehlivanlardan ancak diğerlerine göre zayıf olan cüssesi bazen sorun oluyor. Kırkpınar'da çok istikrarlı, daha hiç üçüncü turdan önce elenmedi (Kızıp çekildiği 2005 yılı hariç). Büyük yerel turnuvalarda da bazen sürpriz çıkışlar yapıyor ancak müzmin ikinci olmaya mahkum.

20. ZİYA ÜNLÜ: Giderek yaşlanıyor. Batı Anadolu’daki bazı turnuvalar hariç pek iyi dereceleri yok. Emeklilik zamanı yaklaşıyor.

21. YÜKSEL KALAY: İyi bir kumaşı var, zaman zaman başarılı sonuçlar da alıyor ancak istikrarsız.

22. HÜSEYİN ŞAHİNAL: Yetenekli ve potansiyelli bir pehlivan. Yerel turnuvalarda başarısı da var. Ancak kendini kabul ettirmesi için büyük ölçekli turnuvalarda da birinci olmalı. Bu sene Kırkpınar’da Ahmet Taşçı’yı zorladı ama yenemedi. Yense önü açılırdı.

23. NAİL KURT: O da artık yaşlanmaya başladı ve eskisi kadar ısırıcı değil.

24. BAYRAM ERTAN: Son iki sene biraz çıkış yaptı gibi ancak bu yıl pek başarısını göremedik.

25. RAMAZAN YARAR: Kırkpınar'da çeyrek finale çıkarak büyük sükse yaptı ancak büyük yerel turnuvalarda fazla başarısı yok.

26. ENVER ERİŞTİ: Zaman Zaman başarılı sonuçlar alsa da üst düzey başarıyı yakalayabilecek gibi görünmüyor.

27. MAHMUT KAVAKÇI: Vasat bir görüntü çiziyor. Zaman zaman Doğu Marmara’da dereceleri var ama o kadar.

28. SALİH DORUM: Başaltı birincisi olarak geldiği baş kategorisinde beklenen çıkışı bir türlü yapamadı. Oysa iyi bir potansiyeli var. Finalde yendiği Hüseyin Şahinal ondan daha iyi durumda.

29. ALİ RIZA KAYA: Yağlı güreş, minder, karakucak, plaj güreşi… Ali Rıza Kaya’yı bu yıl her yerde gördük. Para için güreştiğini söyleyecek kadar da açıksözlü. Çok iyi bir minderci ve karakucakçı. Kırkpınar’da da ikinci tura çıkmasını bildi. Ancak yağlıda çok üst düzey bir başarı elde edemedi.

30. SAVAŞ YILDIRIM: Başpehlivan olup doping yaptığı anlaşıldıktan sonra onun için yağlı güreş kariyeri zihinsel olarak bitmiş görünüyor. Eskisi kadar formda değil.

31. CENGİZ ZENGİN: İri, kilolu bir cüssenin yağlı güreşte çok da işe yaramayacağının bir göstergesi Cengiz Zengin. Gerçi zaman zaman derecelere giriyor ancak yeterince etkili değil.

32. FATİH ATLI: 2006 Başaltı birincisi olduktan sonra ondan büyük beklentiler vardı ancak an itibariyle çok büyük bir etki bırakmış değil.

33. KADİR ERGİN: Başaltından çıktıktan sonra hızlı bir giriş yaptı. Bayağı umut vaat eden bir başpehlivandı lakin son yıllarda düşüşe geçti. Bu yıl da etkili değil.

34. MEHMET SELVİ: Geçtiğimiz yıllara oranla daha başarılı bir grafik çiziyor. Özellikle Antalya taraflarındaki turnuvalarda başarılar elde etti.

35. REŞAT TURGUT: Güçlü bir fiziğe sahip ve agresif bir güreş yapısı var. Ancak sanıyorum kondisyon ve teknik anlamda sorunları var. Böyle olunca başarı da gelmiyor.

36. MURAT GENÇTÜRK: Şampiyon minder güreşçisi, yerel turnuvalarda bazen çıkışlar yapsa da mindere daha fazla ağırlık veriyor.

37. HÜSEYİN İYİCAN: Zaman zaman iyi çıkışlar yaptı ancak yeterli değil.

38. ÖMER ARSLANTAŞ: Eskisi kadar iyi olmasa bile güçlü fiziğinin avantajlarını halen kullanıyor. Ancak başpehlivanlık artık zor.

39. ALİ GÖKÇEN: Baş kategorisinde ikinci yılını yaşıyor ancak halen kendini gösteremedi. Ancak genç ve önünde uzun zaman var.

40. CENGİZ ELBEYE: Geçtiğimiz günlerde yağlı güreşe son noktayı koyan bu büyük pehlivan vasat bir yıl geçirdi.

41. FEVZİ ÇAKIR: Şükrü Kayabaş'ın deyimiyle 'kariyer sahibi' mühendis pehlivan Fevzi Çakır, mühendislikte olduğu kadar çayırda başarılı değil. Fiziği diğer pehlivanlara göre zayıf ve bunun dezavantajını yaşıyor. Genelde ilk turlarda eleniyor.

42. MUSTAFA BAŞDEMİR: Başaltında üçüncü olduktan sonra doping yaptığı belli olmuş ve bu ona süre kaybettirmişti. Şimdi toparlanma sürecinde ancak yeterince iyi değil.

43. NURİ ZENGİN: Antalya'nın vasat pehlivanlarından biri. Önemli bir başarısını göremedik.

44. MURAT AYDOĞDU: Tekniği fena değil, istekli de güreşiyor. Ancak baş kategorisine biraz geç çıkmanın dezavantajlarını yaşıyor kanımızca.

45. AYDIN POLATÇI: Çayırlara ilk geldiğinde muhteşemdi. Sonra mindere döndü. Yağlıya ikinci geçişi aynı başarıda olmadı. Eski formundan çok uzak.

Klasman Dışı Grup (Herhangi bir sonuncu belirlemek istemiyoruz. Geri kalan isimleri siz kendiniz sıraya koyabilirsiniz)

AHMET DOĞU: Başarılı minder kariyerinden sonra biraz da para kazanmak için çayıra geçenlerden. Ancak şu ana dek başarısız.
BEKİR SEÇİM: Yıllar önce başa çıktığında çok zorluk çekti, sonra toparlandı Kırkpınar’da çeyrek final yaptı. Ancak artık ilerleyen yaşıyla beraber iyi sonuç alamaz oldu.
FATİH BAKIR: Şampiyon minder güreşçisi kontenjanından başta güreşiyor ancak an itibariyle başarısız.
FİKRET ERSOY: Son zamanlarda tur atladığına bile şahit olmadık. Kontenjan dolduruyor. Emekliliği yakın.
HASAN GÜNDOĞDU: Yıllardır güreşiyor ancak hiçbir önemli başarısı yok.
HÜSEYİN ÇETİN: Antalya bölgesindeki güreşlerde bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak büyük ölçekli turnuvalarda pek şansı yok.
MEHMET ALİ SUSUZ: Baş kategorisine çıktığından bu yana önemli bir başarı elde edemedi. Kariyerinin son demlerinde de kendini sıkmadan yola devam ediyor.
ŞABAN DONAT: Minderlerin ağır sıklet şampiyonu, yıllardır çayırda istediği başarıları elde edemiyor. İlk turu geçtiğini biz daha görmedik.
AHMET KAVAKÇI: Birkaç ufak turnuvadaki derecesi dışında hiçbir önemli başarısı yok. Alışma devresinde.
MEHMET YEŞİL: Şampiyon minder güreşçisi kontenjanından başta güreşiyor. Hiçbir başarısı yok ancak henüz genç.

27 Ağustos 2007 Pazartesi

Rencide edici (!) maniler


Uzun zamandır yazamıyorum, kusura bakmayın. Gerçi siteyi ziyeret eden de pek yok ya...
Açıkçası sadece güreş sonuçları koymak da sıkıcı geliyor. Ajansların geçtiği haberler malum. Başpehlivanlık güreşlerinde birinciyle ikinciyi veriyorlar, üçüncüyü öğrenebilirsek ne ala! Pehlivanların isimleri zaten her kaynakta yanlış (Sermet mi Sermest Bulut mu mesela, daha neler var)

Geçtiğimiz günlerde, yağlı güreşle alakası olmayan güreş federasyonumuz yine akıllara zarar bir karara imza attı. Cazgırların güreş meydanlarında siyasi taraf tutan ya da kadınları rencide edebilecek maniler söylemesinin 2008 yılından geçerli olacak şekilde engellenmesi planlanıyormuş.

Yine yağlı güreş üzerinde oyunlar oynanmaya başladı. Hadi puanlama güreşi olayını sineye çektik. Sonra AB uyum yasaları çerçevesinde kazık oyununun yasaklanması gibi saçma bir şey gündeme geldi (ki gerçekleşmesi elbette mümkün değil, asla da böyle bir şey olmayacak).
Şimdi de cazgırların manileri çıktı...

O yaşına karşın benden çok daha az yağlı güreş turnuvasına gittiğine bahse girebileceğim minderci federasyon asbaşkanı Ahmet Ak (kendisinin başarılarla dolu kariyerine lafımız asla olamaz), ''Cazgırlarımız maalesef, organizasyonu yapan belediye başkanına ve onun mensup olduğu siyasi partinin temsilcilerine methiyeler düzerken, rakip parti temsilcilerine taşlamalarda bulunuyor'' demiş.
Bir kere ben hiç taşlamaya falan rastlamadım. Mesela bir AKP'li belediyenin güreşinde asla CHP'lilere laf atılmaz. Olmuşsa da münferittir, yasaklama değil uyarı gerektirir. Eh, güreşleri düzenleyenlere de methiye düzülsün bi zahmet! Bu insanlar biraz da ün, şan (ve tabii reklam) için güreşlere sahip çıkıyor, cazgırların onları övmesi normal. Açıkçası ev sahibi varken misafir niye övülsün onu da anlamış değilim. Bir seçim döneminde 1-2 münferit olay olmuş (duymadık ama olmuş diyorlar) diye federasyonun bu yasakçı tavrı son derece anlamsız. Yahu cazgırlar yıllardır aynı methiyeleri düzer, artık ezberledik (mesela belediye başkanına hep 'size milletvekilliği yakışır' derler). Bu zamana kadar neredeydiniz peki?
Asıl bombaya gelelim... 'Kadınları rencide eden' maniler. Kadınlar için söylenen hep şudur: Ağustosta ekilen darıdan, oğul vermeyen arıdan, sabahleyin kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.' Bir kere kim bundan rencide olur anlamış değilim. Ben iddia ediyorum, federasyon yönetimi yağlı güreş turnuvalarını cidden takip etmiyor. Biz tribünlerde kadın ve çocuklarla birlikte oturuyoruz. Kadınlar da eşleriyle bu sözlere gülüyorlar. Bir de erkekler için şu söylenene bakın: 'Ne kadar hayırlı oğlum var deme, el kızının koynuna girmedikçe' ve 'karısına sırtını dönerek yatan erkekten de hayır gelmez'. O zaman bunlar da rencide edici. Ancak tribünde kadınlı-erkekli herkes bu sözlere güler. Bu bir gelenektir, öğüttür. Gerçek bir Türk bunlardan rencide olmaz, kendine ders çıkarır.
Başcazgır Şükrü Kayabaş'ın Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada hiçbir itirazda bulunmayıp
Güreş Federasyonu'nun belirlediği kuralların kendilerini zorlamayacağını belirtmesini yadırgadım. Geleneklerimize sahip çıkması gerekenlerden biri de o.

Sözüm şu ki;
Artık ata sporumuzu rahat bırakın yahu. Bozulmayan bir güzel geleneğimiz bu kaldı. Onu da elimizden almayın!