19 Eylül 2007 Çarşamba

FILA'nın trajikomik turnuvası

Dünya Geleneksel Güreşler Festivali'nde yağlı güreş gösterisi de vardı. Yine en kral güreş türünün bizim ata sporumuz olduğu görüldü. (Foto: FILA)


Eylül ayının başlarında Antalya'nın Çamyuva beldesinde bir güreş organizasyonu oldu bilmem haberiniz var mı?: 'Dünya Sambo, Plaj Güreşi ve Geleneksel Güreşler Festivali'.

Dünya üzerindeki tüm güreş türlerini hakimiyeti altına almak isteyen Uluslararası Güreş (Minder güreşi tabi) Federasyonları Birliği FILA'nın bu yıl ikincisini düzenlediği akıllara zarar bir organizasyon.
Daha önce de söyledik, ABD gibi kendine has güreş türü olmayan birkaç ülke hariç serbest ve grekoromen güreş türleri dünyada popülaritesini giderek kaybetmekte. Zorlama olarak doğan bu iki güreş türünü insanlara kabul ettirmek için yapılan tüm çalışmalar başarısız oldu. Ülkelere uluslar arası madalya kazandırmasa tamamen kaybolmaya mahkum iki tür. Tehlikenin farkındaki FILA da tüm güreş türlerini hakimiyeti altına almak istiyor. Bu nedenle böyle bir organizasyonu düzenliyor.
Uluslararası Sambo Şampiyonası'yla başlayalım. Sambo Rusların ata sporudur. Judo-güreş karışımıdır. Rusya Sambo Federasyonu kendi güreş federasyonundan ayrı bir oluşum ve haliyle FILA'nın boyunduruğu altına girmek istemiyor. Sambonun geliştiği gider Doğu Avrupa ülkeleri de Rusya'nın yanında. Bu nedenle sambonun en iyi yapıldığı ülkeler FILA tarafından tanınmaya kendi turnuvalarını geniş seyirci toplulukları önünde yaparken FILA'nın uluslararası turnuvasında minder güreşçileri sambo yaptı! Yoksa sambo şampiyonasına katılan Türkiye nasıl sporcu çıkarsın?
Zaten FILA'nın amacı diğer güreş türlerini minderin arka bahçesi yapmak. Samboyu da minderciler yapsın, yağlı güreşi de minderciler yapsın, gouren ve schwingen'in de boş zamanlarından minderciler yapsın...
Plaj Güreşi de FILA'nın yeni icatlarından. Güreşe ilgi çekmek için yapılan bir tür. Ancak şu ana kadar ABD hariç ilgi çekmiş değil. (Bu arada ABD'nin güreş kültürünü başka bir yazıda anlatmak isterim. Adamlar her şeyin her türlü güreşini yapıyorlar) Zorlama yapılan bir türden ilgi beklenemez.
Antalya'daki turnuvaya gelince... Niye Antalya Çamyuva'da yapılıyor anlamış değiliz? FILA'nın seçkin(!) güreşçilerine tatil yaptırmak için galiba. Dilek Sabancı Spor Salonu zaten çok uygun bir yerde değil. Geleneksel ve plaj güreşi turnuvalarına ise çoğunlukla turistler geldi. Turistler için böyle bir turnuva düzenlemeye gerek yoktu, zaten Akdeniz'de otellerde bile yağlı güreş gösterileri yapılıyor. Bari doğru dürüst yerde, düzgün bir tanıtımla yapılsaydı. Grappling, pankreon turnuvaları da yapıldı organizasyonda kimsenin haberi yok. Olsa bile grappling nedir, pankreon nedir kim ne bilsin? Her kategoride 2-3 kişi kendi kendine güreşti durdu.

Şu artık anlaşılmalı ki tüm güreş türlerini aynı çatı altında toplamak imkansızdır. Her güreşin kendi geçmişi, kültürü, sistemi vardır. Böyle komik organizasyonlara gerek yok.
Efkan Bucak - 19 Eylül 2007

3 Eylül 2007 Pazartesi

Yağlı Güreş Federasyonu Lazım!



Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta içerisinde şampiyon minder güreşçilerini makamında kabul etti. Ajansların geçtiği habere göre sayın başbakanımız yağlı güreşten minder güreşine kayma olmasını istemiş...

Tebessüm ederek okudum bu haberi. Başbakanımız her ne kadar sporu bilen bir insan olsa da haliyle güreş camiasından bayağı uzak. Yoksa tam tersine minderden yağlıya bir kayma olduğunu bilirdi. Zaten mevcut tablo da çayırlardaki pek çok güreşçinin aynı zamanda minderde güreşmesi şeklinde.

Bir dönem karakucak ve yağlı güreşten mindere kayma olmuş. Tabii 50'li 60'lı yıllardan bahsediyoruz. Bu da ancak şöyle olmuş ki; köyünde yağlı güreş yapan delikanlı askere gider, orada yeteneği farkedilip ordunun minder güreşi takımına alınırmış. Sonra da minder güreşi kariyerine devam edermiş.

Şimdi artık zaman değişti. Ne minderci yağlı yapabilir ne de yağlıcı minder... Minderden gelenlerin yağlı güreşi nasıl katlettiklerini hep beraber görüyoruz. Kırkpınar'da güreş değil itişme izliyoruz. Başpehlivan Recep Kara'nın minder performansı da ayrı bir olay. Çin'deki dünya şampiyonasındaki başarısızlığı halen hafızalarda.

Bu nedenle yetenekli pehlivanlar mindere geçmemeli. Siyasi duruşunu beğendiğimiz sayın başbakanımıza bu noktada karşı çıkmak durumundayız. Olay sırf bununla da sınırlı değil gerçi.
Artık yağlı güreş minder güreşinden tamamen ayrılmalı. Minder güreşi olimpiyat ve dünya şampiyonalarında bize madalya kazandırması itibariyle önemli olsa dahi şunu kabul etmek lazım ki öz olarak Türk milletine çok uzak. Yani ortalama bir Türk güreşsever, minder güreşini sadece sonunda uluslar arası bir madalya olacağı için izliyor. Aynı kişi pekala Elvan Abeylegesse'nin 1500 metre koşusunu veya Eşref Apak'ın çekiç atmasını da izleyebilir. Bu nedenle minder güreşinin Türk sporseverleri tarafından kabul gördüğünü söylemek zor. Öyle olsa yerel, hatta uluslar arası minder güreşi turnuvalarını boş tribünler önünde düzenlemezsiniz.

Oysa yağlı güreş gerek ritüelleri ve geleneksel yapısı gerekse sportif ilgi çekiciliğiyle Türk milletinin göz bebeğidir. Hemen hemen her turnuva hınca hınç dolu tribünler önünde yapılır. Böylesine bir sporu, minder güreşinin federasyonuna bağlamak ve minderin arka bahçesi haline getirmeye çalışmak öncelikle atalarımıza saygısızlıktır. 'Başpehlivan Sezgin Yüksel, zamanında katıldığı bir televizyon programında, ''İlk kez bir federasyonumuz olduğunu hissetmiştik'' diyordu, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu'na bağlı oldukları zamanlar için. Eh sonra baktılar para kapısı gidiyor yağlı güreş ve karakucak, Minder Güreşi Federasyonu'na bağlandı. Oysaki şalvar güreşi halen geleneksel spor dallarına bağlı! Şu saçmalığı görüyor musunuz?

Dünyanın en harika geleneksel sporuna sahibiz ve kendi elimizle bu sporu mahvetmek için uğraşıyoruz. Yok puanlama güreşiymiş, yok mani yasaklamasıymış... Yağlı güreş, Türkiye Güreş Federasyonu'nun işi değil, Geleneksel Sporlar Federasyonu'nun bile işi olmayabilir.
Yağlı güreş popülarite ve pazar olarak Türkiye'de futbol hariç federasyonu olan tüm sporlardan daha büyüktür. (Futbolla bile yarışabilir bazı konularda). Bu nedenle Yağlı Güreş Federasyonu şarttır. Bu sporumuzun gelişmesi için...

Efkan Bucak - 3 Eylül 2007
efkanbucak@yahoo.com